Psikiyatri Hemşireliğine Dair Her Şey: Nedir, Ne Yapar, Nasıl Olunur?
Değerli okuyucular,
2019 yılı sonlarına doğru "Psikiyatri Hemşiresi mi? O da ne?" başlıklı, uzmanlık alanımızı çok fazla insanın bilmemesine değindiğim, kişisel düşünce ve duygularımı paylaştığım bir köşe yazısı yazmıştım. Yazıyı da "Bir gün de sizlere, 'Psikiyatri hemşiresi kimdir? Nasıl başlamıştır, nasıl roller yüklenmiştir?' gibi bir yazı hazırlayabiliriz" dileğiyle kapatmıştım. İşte o temenni, bugün gerçek oldu.
Psikiyatri hemşireliğinin tam olarak neyi kapsadığına ve psikiyatri hemşiresi nasıl olunabileceğine dair pek çok soru almaktayım. Bu soruları da elimden geldiğince yanıtlamaya çalışmaktayım.
Bu soruları yanıtlarken sorulara hakkıyla yanıt verme düşüncemden ötürü aynı zamanda kaygı da yaşamaktayım. Kişisel yoğunluğumu da hesaba katarak ayrıntılı ve detaylı yanıt verme konusunda zorluklar yaşadığım için bu konuda genel bir bilgilendirme yazısı hazırlamak istedim. Bu yazının siz okuyuculara katkı vereceğine inanıyorum.
Bu yazıya ek sorularınız olursa, bunu bana iletmeniz durumunda, sorularınızı yanıtlamaya çalışacağım ve o soruların cevaplarını da buraya ekleyerek güncelleyeceğim.
İsterseniz soru soru gidelim ve beraber yanıtlamaya çalışalım. Eksik kaldığım konuda sizler de yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
1. Psikiyatri hemşireliği nedir?
Hemşirelikte de tıbbi modele benzer şekilde bazı temel uzmanlık alanları bulunmaktadır. Bunlara dahiliye hemşireliği, cerrahi hemşireliği, kadın hastalıkları ve doğum hemşireliği gibi örnekler verilebilir. Hemşirelik temel uzmanlık alanlarının içinde psikiyatri hemşireliği de bulunmaktadır.
Psikiyatri hemşireliğinin en kısa tanımı için "Ruh sağlığı alanında özel öğrenim görmüş ve bu alanda uzmanlaşmış hemşire" tanımı yapabiliriz.
Resmi bir tanım yapacak olursak ise Derya Özbaş'ın 2009'da yayınladığı doktora tezindeki tanımı kullanabiliriz. Bahsettiğim tezde psikiyatri hemşireliği "Psikiyatri hemşiresinin amacı; ruh sağlığını korumak ve sürdürmek, ruhsal hastalıkları veya oluşabilecek bozuklukları önlemek, hastaların kendileri ve çevreleri ile olan iletişim ve ilişkilerinin sağlıklı olmasına, baş etme becerilerini yeniden kazanabilmeleri veya geliştirebilmeleri konusunda yardım etmek, hastanın fizyolojik, psikolojik ve sosyal durumunu değerlendirerek bütüncül hemşirelik bakımı vermek, tedavinin olumlu yönde sonuç vermesinde ve hastaların toplumsal yaşama yeniden dönebilecek duruma gelmelerinde, ayrıca toplum ruh sağlığının korunmasında rol almaktır" olarak tanımlanmıştır.
Psikiyatri hemşiresinin ruh sağlığı alanında uzmanlaşması zaten tahmin edilebilir olan kısım. Burada ek olarak önemini vurgulamak istediğim bir diğer husus da sağlığın fiziksel yönünün unutulmamasıdır. Bir psikiyatri hemşiresi, bireyi yalnızca ruhsal yönüyle değil fiziksel yönüyle de ele almalıdır. Bu şekilde aşırı uzmanlaşmanın getirdiği bütünsel bakımın verilmesinin zora girmesi durumunun önüne geçilebilecektir.
1.1. Psikiyatri hemşiresi kimdir?
Bu konuda sadece öğrencilerin değil, sahada çalışan bazı meslektaşlarımızın da kafasının karışık olduğunu görmekteyim. Bu yüzden sorulan bu sorunun doğru yanıtlanmasını önemli buluyorum.
Psikiyatri hemşireliği, hemşireliğin temel uzmanlık alanlarından birisidir. Uzmanlaşma ise Hemşirelik Yasası ve Hemşirelik Yönetmeliği gereğince yalnızca üniversitelerin lisansüstü eğitim programları ile alınabilmektedir. Başka bir deyişle psikiyatri hemşiresi olabilmeniz için bu alanda en az yüksek lisans yapmanız gerekmektedir.
6283 sayılı Hemşirelik Kanunu'nun 8. maddesinde "Lisans mezunu hemşireler meslekleriyle ilgili lisansüstü eğitim alarak uzmanlaştıktan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil edildikten sonra uzman hemşire olarak çalışırlar." ibaresi bulunmaktadır.
"Psikiyatri kliniğinde çalışan bir hemşireysem, ben de psikiyatri hemşiresi değil miyim?" sorusu gelecek olursa bunun yanıtı "Hayır" olacaktır. Psikiyatri kliniğinde hemşire unvanı ile çalışan bir kişi, Hemşirelik Yönetmeliğine göre "Psikiyatri klinik hemşiresi" olarak geçmektedir. Diğer bir deyişle, psikiyatri biriminde çalışan hemşiredir. Özünde uzman değildir. Bir alanda uzmanlaşmamıştır. Deneyim sahibi olabilir ama ilgili alanda yüksek lisansı yoktur.
Hemşireliğin şu anki yapısı gereği hemşireler pek çok birimde çalışabilmektedir. Örneğin acil serviste çalışan birisi ayrı bir lisansüstü eğitimi yoksa acil hemşiresi değildir çünkü uzman değildir. Acil serviste çalışan hemşiredir. Hemşire olarak farklı birimlerde de görevlendirilebilir.
1.2. Psikiyatri hemşiresi olmak için ne yapmam gerekir?
Bunun için öncelikle psikiyatri hemşireliği yüksek lisans ya da doktora programı mezunu olmanız gerekir.
Türkiye'de yüksek lisans programlarına başvuruların koşulları okullardan okullara göre değişmektedir ancak bazı temel kurallar vardır. Örneğin hangi okul olursa olsun, yüksek lisans başvurularını değerlendirirken, ALES puanının en az %50’sini hesaplamak zorundalardır. Bir okul kendi inisiyatifi ile ALES puanının %30’unu kabul ediyorum diyemez.
Genelde okullar öğrencilerini seçerken ALES puanı, yabancı dil puanı (her okul istemiyor), mezuniyet puan ortalaması ve mülakat puanlarını toplayıp, yüzdeliğe bölerek sıralama yaparlar. Bu puanlara göre örneğin o dönem 5 öğrenci alınacaksa; 5 kişi asil aday, 5 kişi yedek aday olur. Onun altında kalanlar ise başarısız olarak değerlendirilir.
Bir de bütünleşik doktora programları vardır. Bu programlar lisans sonrası direkt doktoraya öğrenci kabul eder. Süre bazında da doktora 4 yıl sürerken, bütünleşik doktora ortalama 5 yıl sürer. Yüksek lisanstaki hazırlık dönemi de doktora sürecine eklenir.
1.3. Psikiyatri hemşireliğinin alt dalları var mıdır?
Evet vardır. Ruh sağlığı alanı diye genel bir tanım yapmış olsak da ruh sağlığı alanının içinde de birçok alt alan bulunmaktadır. Çalışan kişilerin de farklı konulara ilgisi olabilmektedir. Psikiyatri hemşireliğinde yönetmelik ile belirlenen alt dallarını aşağıdaki gibi sayabiliriz:
- Erişkin psikiyatri hemşireliği
- Çocuk ve ergen psikiyatrisi hemşireliği
- Konsültasyon-Liyezon psikiyatrisi hemşireliği
- Alkol ve madde bağımlılığı merkezi hemşireliği
- Toplum ruh sağlığı hemşireliği
Ruh sağlığı alanında çalışan hemşireler; psikoterapiler, bağımlılıklar psikotravmalar, duygu durum bozuklukları gibi pek çok farklı alana ilgi duyabilmekteler.
1.4. Psikiyatri hemşiresi ne yapar?
Psikiyatri hemşiresinin ne yaptığını erişkin psikiyatrisi açısından ele alacağım. Her birimin kendisine özgü farklı uygulamaları olabilmektedir. Ben genel olarak ne yapıldığını ya da yapılabileceğini söyleyeceğim. Bundan bahsederken de hem hemşirelik yönetmeliği yani yasal mevzuatlardan açısından ele alacağım hem de psikiyatri hemşireliğinin rolleri ve bilgisi açısından da yorumlamalarda bulunacağım.
Psikiyatri hemşiresi öncelikle hasta ile tanışmalıdır. Buradaki tanışmak, sosyal anlamdaki tanışmadan farklıdır. Hastanın adını, cinsiyetini, yaşını, yüzünü, varsa şikayetini, tepkilerini, duygularını tanımalıdır. Hastanın fiziksel muayenesini yapmalı ve yara, iz ve darp bulgularını kontrol etmelidir. Birisini tanımadan, yaptığınız girişimin değerlendirmesini yapamazsınız.
Psikiyatri hemşiresi iyi bir gözlemci olmalı ve bireyin düşünce, duygu ve davranışlarını, bir başkası ile ilişkisini, kendisine ya da çevreye zarar verme riskini, gelişim durumunu iyi gözlemlemelidir.
Hasta ile iletişiminde, hastasına saygılı, empatik, anlaşıldığını hissettiren, sorularına ve sorunlarına duyarlı, hasta ve hemşire iş birliği içerisinde iyileşme yolculuğunda beraber yürüdüğünü gösteren iyileştirici (terapötik) bir iletişim kurmalıdır.
Hastanın öz bakımına dikkat etmeli, hastanın öz bakımını bağımsız yerine getirebilmesine destek olmalı, eğer hasta bunu sağlayamıyorsa ona yardım etmelidir. Hastanın bakımsız, ilgisiz, kendisine saygı duymayacak pozisyonda kalmasına izin vermemelidir.
Hastanın ihtiyaçları dahilinde hemşirelik bakım planı oluşturmalı, bu planı uygun olduğu kadar uygulamalı ve sonuçlarını analitik bir biçimde değerlendirmelidir.
Hastanın içinde bulunduğu servis yönetimini iyileştirici olarak planlamalı, hastaları ilişki kurma, iyileşme yolculuklarında desteklemelidir. Servisteki ziyaret, hasta toplantıları, telefon izni gibi kuralları da yönetmelidir.
Hastaya getirilen ya da hastanın getirdiği eşyaları gözlemlemeli ve denetlemeli, hastaya ya da çevreye zarar verebilecek veya servisin işleyişinde yasak olan eşyaların servis içine sokulmasını engellemelidir.
Hastanın fiziksel hastalıklarını takip etmelidir. Ateş, nabız, tansiyon, kandaki oksijen değerini gösteren saturasyon, gerektiği durumlarda solunum sayısı, kan şekeri düzeyi gibi hayati bulguları ölçmeli ve bunu değerlendirmelidir. Herhangi bir normalden sapmayı ekip anlayışı içerisinde tıp doktoru ile birlikte planlamalı ve uygulamalıdır.
Beslenme, kilo takibi, uyku durumu, cinsel aktiviteler gibi yaşamsal enerjilerin farkında olmalı, gözlemlemeli ve değerlendirmelidir.
Hastanın tedaviye uyumunu takip etmeli, sağlamalı ve ilaçlara bağlı gelişebilecek yan etkileri bilmeli, gözlemlemelidir.
Hastanın çevresini en az kısıtlayıcı ve en fazla iyileştirici olarak şekilde düzenlemelidir.
EKT (Elektrokonvülsif tedavi) alan hastalar için EKT öncesi, sırası ve sonrası gerekli önlemleri almalı, girişimlerde bulunmalı ve takibini sağlamalıdır.
Hastanın kendisine ya da çevresine zarar verme riskinin yüksek olduğu, geriye hiçbir seçeneğin kalmadığı durumlarda hasta yararına olacak şekilde ekip kararı ile tecrit ve izolasyon girişimlerinde bulunmalı, bu süreci etkin yönetmeli, mümkün olduğu en kısa sürede bu uygulamayı sonlandırmalıdır.
Hasta gözlemlerini tedavi ekibi ile paylaşmalı ve önerilerini sunmalıdır.
Hastanın ihtiyaçları dahilinde gerekli olan eğitimi hastaya vermelidir. Hastanın hastalığını etkin bir şekilde yönetebilmesi, stres ile etkin bir şekilde baş edebilmesi için kişiye ya da gruba özgü psikoeğitim müdahalelerinde bulunmalıdır.
Hastanın ihtiyaçları dahilinde bireye, aileye ve gruba danışmanlık yapmalıdır.
Bireyi, aileyi ve grubu, destek alabileceği akran gruplarına, derneklerine, vakıflara yönlendirmelidir.
Klinikte çalışan diğer meslektaşlarına ve ilgili personele, bilgisi doğrultusunda eğitim ve süpervizyon (gözetmenlik) vermelidir.
Sağlık ile alakalı konularda istatistik toplamalı, var olan istatistiki bilgileri yorumlamalı ve bu sonuçlar ile değerlendirme yapıp, buna göre planlamalar gerçekleştirmelidir.
Sağlıklı veya hasta bireylerin ya da çalışanların ihtiyaçlarına yönelik bilimsel araştırmalar yapmalı, bu bilimsel araştırmaları bilimsel dergilerde, kongrelerde yayınlamalı ve meslektaşları ile paylaşıp, hizmet kalitesini artırma konusunda destek olmalıdır.
1.5. Psikiyatri hemşiresi psikoterapi yapabilir mi?
Evet, psikiyatri hemşiresi psikoterapi yapabilir. Üstelik bu hakkı yasal olarak da edinmiştir.
Hemşirelik Yönetmeliği'nin "Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi Hemşiresi" bölümünde "Özel eğitim alarak psikoterapi uygulamalarında görev alır" ve "Alkol ve Madde Bağımlılığı Merkezi Hemşiresi" bölümünde "Hemşirelik tanılarına ilişkin hasta/ailesine yönelik bakım girişimlerini planlar ve uygular" kısmında parantez içinde psikoterapiden de bahseder.
Psikoterapi demişken bahsetmek gerekir ki ülkemizde ve dünyada psikoterapi eğitimleri hakkında genel bir standart bulunmamaktadır.
Sağlık Bakanlığı’nın resmi olarak tanıdığı tek psikoterapi yöntemi hipnozdur. Bununla beraber Milli Eğitim Bakanlığı aracılığı ile Aile Danışmanlığı bulunmaktadır. Bunların dışındaki psikoterapi yöntemleri ve eğitimleri genellikle psikoterapi dernekleri ve enstitüleri aracılığı ile yapılmaktadır.
Psikoterapi enstitülerine örnek olarak Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler Derneği vardır. Bu dernek bilişsel davranışçı psikoterapi eğitimi vermektedir ve psikoterapi öğrencisi olarak psikiyatri hemşirelerini de kabul etmektedirler.
Ek örnek vermek gerekirse yine Abdülkadir Özbek Psikodrama Enstitüsü bulunmaktadır. Burada da psikodramatistlik eğitimi verilmektedir. Aynı şekilde psikiyatri hemşireleri de eğitime kabul edilmektedir. Buradan mezun hemşireler de bulunmaktadır.
Dolayısıyla hem yasal olarak hem de eğitimler çerçevesinde psikiyatri hemşiresinin psikoterapi yapma yetkisi vardır.
Bu soruyu yanıtlarken şunu söylemeden de bitirmek istemiyorum. Psikoterapi en üst düzey psikolojik bakım yöntemlerinden birisidir. Her hastanın psikoterapiye ihtiyacı yoktur. Kimi hastalara dinleme, soru sorma, anlaşılma, söylediklerini yansıtma gibi temel düzey psikolojik bakım uygulanması bile yeterli olabilmektedir.
Yararlı olmak için tek şart psikoterapi yapmak değildir. Psikoterapi yapmadan da sadece etkin dinleme yöntemi ile bile pek çok kişiye iyi gelebilirsiniz. Bu konuda Prof. Dr. Nazmiye Kocaman Yıldırım'ın "Genel Hastane Uygulamasında Psikososyal Bakım Ve Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Hemşireliği" makalesini okumanızı öneririm. Oldukça yarar sağlayacaktır.
1.6. Psikiyatri hemşiresi nerelerde çalışır?
Psikiyatri hemşireleri, hemşirelerin çoğunun da olduğu gibi çoğunlukla hastanelerde çalışmaktadırlar. Bunlar hem ruh sağlığı ve hastalıkları hastaneleri gibi özel dal hastaneleri olabileceği gibi aynı zamanda genel eğitim ve araştırma hastaneleri, üniversite hastaneleri ve devlet hastaneleri olabilmektedir.
Psikiyatri hemşiresi olup, üniversitelerde ve çeşitli akademilerde görev alanlar da mevcuttur. Belki pek çok kişi hemşirelikte uzmanlaşmayı, akademisyen olmak için de yapabilmektedir. Tabii bunun yanında klinikte yeterince verimli olamayıp, akademide kendisini geliştirmek isteyenler de azımsanmayacak kadar fazladır.
Ben çalışma birimleri olarak sayarsam eğer, buna özel dal hastanelerinden başlayabilirim. Akut psikoz, psikiyatri acil, bağımlılık, alkol ve madde bağımlılığı, çocuk ve ergen, adli psikiyatri gibi servisler ve eğitim hemşireliği gibi idari birimler bunu kapsayabilir.
Özel dal ve bazı genel hastanelere bağlı toplum ruh sağlığı merkezleri bulunmaktadır. Bu merkezlerde sıklıkla şizofreni ve bipolar affektif bozukluk tanısı olan bireyler takip edilmekte ve iyileştirici aktiviteler sunulmaya çalışılmaktadır.
Genel hastaneler için bakarsak hasta hakları, iletişim, konsültasyon-liyezon psikiyatrisi birimleri buna örnek olarak verilebilir.
Bunların dışında özel psikoterapi merkezlerinde, özel kurumlarda da psikiyatri hemşirelerin çalıştığı bilinmektedir.
1.7. Psikiyatri hemşireliğinin rolleri nelerdir?
Psikiyatri hemşireliğinin rolleri, genel hemşirelik rollerinden çok da farklı değildir. Genel hemşirelik rollerini, psikiyatri hemşireliğine özgü kişiselleştirerek bunlarla hem mesleğinin hem de sağlıklı ve bireylerin hayatlarına kolayca dokunabilir.
Tek tek hemşirelik rollerini, psikiyatri hemşireliğine nasıl kişiselleştirebiliriz?
- Bakım verici rolü: Psikiyatri hemşiresi, bireyin biyopsikososyal bakım ihtiyaçlarını saptar ve bunlara yönelik girişimleri planlar, uygular ve değerlendirir.
Bu bakım ihtiyacına “Bireysel Baş Etmede Yetersizlik” örnek verilebileceği gibi “Sıvı Volüm Eksikliği” de örnek olarak verilebilir.
- Eğitici rolü: Biz hemşire olarak mesleğimizde uzman olsak da hastalar çoğu zaman hastalıkları konusunda deneyimle uzman oluyorlar. Bazen bizim “Hasta zaten biliyordur” dediğimiz şeyleri, hastalar bilmeyebiliyor. Bu yüzden hastaların en çok nerelerde zorlandığını, kişinin en çok neye ihtiyacı olduğunu bilerek buna yönelik bireye, aileye, gruplara eğitim vermenin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
- Araştırıcı rolü: Eğitici rolünden bahsederken “Hastaların en çok nerelerde zorlandığını bilerek” gibi bir örnek vermiştim. Bu da ancak araştırıcı rolü ile devreye girer. Sağlık hizmetlerinin sunumunda istatistiksel veriler ve araştırmalar hem bizim için hem de hasta için verimli olabilir. “Hastaların geldiği ilk zaman en çok neye ihtiyacı olur?”, “Hastaların durumuna göre en yararlı terapötik girişim ne olabilir?” gibi sorular araştırmalar ile yanıt bulur ve sürekli araştırma silsilesiyle, kanıta dayalı bir biçimde mesleğimizi yapabiliriz.
- Yönetici rolü: Hemşireler; klinikleri, vakaları, sağlık hizmetlerinin sunumu gibi gibi pek çok durumu yönetmektedirler. Hemşirenin iyi bir yönetici olması ya da durumları etkin bir biçimde yönetmesi, sağlık hizmetlerinin sunumunu doğrudan etkiler.
- Karar verici rolü: Daima hastanın özerkliğini savunsak da gerektiği zamanlarda hastalar adına, hasta yararına kararların verilmesi konusunda da önemli sorumluluklarımız vardır. Klinik kuralların belirlenmesinde, hastane işleyişinde, ziyaret planlamalarının yapılışında, hasta isteklerinin karşılanmasında hasta yararı amacıyla kararlarda bulunabilir.
- Savunucu rolü: Alanımızda kendisini savunma konusunda zorluk yaşayan, incinebilir, kırılgan gruplar da mevcuttur. Bununla birlikte en çok dışlanan, ötekileştirilen, stigmatize edilen grupların başında da bizim hastalarımız gelmektedir. Bir hipertansiyon hastası dışlanmazken, bir şizofreni tanısı olan birey kimi ortamlarda dışlanabilmektedir. Burada da damgalamayı önleme, hastaları ve aslında “insanlığı” savunma konusunda hemşirelerin büyük önemi bulunmaktadır.
- Koordinasyon rolü: Hemşireliğin en temel rollerinden birisi de budur. Hastanın kendisi, ailesi, tıp doktoru arasında merkezde durur. Hastanın yatışından rehabilitasyonuna, tedavilerinden görüntüleme tekniklerine, ilaçlarından taburculuğuna, ziyaretinden giyimine kadar tüm görevlerin merkezinde yer alır ve bunları etkin bir şekilde yürütür.
- Rehabilitasyon rolü: Rehabilitasyonu Türkçeye “Yeniden uyumlandırma” şeklinde çevirebiliriz. Ruhsal şikayeti nedeniyle herhangi bir yeti yitimi yaşamış ya da zarar görmüş bir bireyi hem kendisine hem de topluma yeniden bağlama, uyum sağlama ve bir parçası olma durumuna getirmesidir.
- Tedavi edici rolü: Psikiyatri hemşiresinin aynı zamanda bir hemşire olduğunu unutmayarak, tıbbi tedaviyi uygulama ve yerine getirme rolü de bulunmaktadır. Bazı psikiyatri hastalarının içgörüsü düşük olabiliyor. İlaçların tedavi için değil, kendilerini zehirlemek için olduğuna inanabiliyorlar. Burada da psikiyatri hemşiresinin, ilaçların önerildiği dozda, uygun yoldan ve zamanında alındığından emin olması gerekir. Bunların haricinde de ihtiyacı olan bireylere soğuk uygulama, pozisyon verme, solunum egzersizi gibi ilaç tedavisi içermeyen müdahalelerde de bulunabilir.
- Danışman rolü: Psikiyatri hemşiresi uzmanı olduğu alanda sağlıklı yahut hasta bireylerin sorularına yanıt vermeli, durumların olası avantaj ve dezavantajlarını ortaya koymalı, hastaların çelişkili olduğu konularda karar alma süreçlerinde onlara destek olmalıdır.
1.8. Psikiyatri servisleri dışında psikiyatri hemşireleri çalışır mı?
“Hemşireliğin avantajı mı yoksa dezavantajı mı?” diye düşünebileceğim bir konu da burada devreye giriyor.
Hemşirelikte uzmanlaşma hakkı olmasına ve her geçen sene uzman sayısının artmasına rağmen hemşirelerin uzmanlaştığı alanda çalışma ya da başka bir deyişle çalışamama sorunu bulunmaktadır.
Başka bir deyiş ile siz isterseniz psikiyatri hemşireliğinde doktora mezunu olun, başhemşireniz sizi ihtiyaç olduğunu söyleyerek cerrahi bir serviste görevlendirebilir ve siz de orada çalışmak zorunda kalabilirsiniz.
Avantaj kısmından bakacak olursam da cerrahi bir serviste eksik olan ruhsal bakımı, psikiyatri hemşiresi kolaylıkla fark edebilir ve bütünsel bakımı rahatlıkla sağlayabilir.
Buna acil servisleri örnek vermek iyi olabilir. Acil servislere pek çok hasta yüksek kaygı ve anksiyete düzeyi ile gelir. Belirsizlik özellikle duruma hakimdir. Sağlık durumları hakkında da endişe duyarlar. Aileleri de genelde bu endişeye katılmış olur ve toplu bir panik havası yaşanır.
Acil serviste görev alan bir psikiyatri hemşiresi, hastaların bu kaygı ve anksiyetelerine yönelik müdahale edebilir ve hastaların kaygı seviyelerini düşürebilir. Bu bakış açısından bakarsak da her servise bir psikiyatri hemşiresi düşseydi, hasta bireyler bu konuda oldukça şanslı olabilirlerdi.
2. Gelen sorular
2.1. Psikiyatri hemşireliği zor mudur?
Bu soruya verilen yanıt kişiden kişiye değişebilir. Şunu belirtmek gerekir ki özellikle mesleğimizde, her yerin kendisine özgü zorlukları bulunmaktadır. Örneğin acil servislere çok fazla vaka gelir ve bunların da neredeyse tamamı fiziksel müdahale gerektirirken, psikiyatri kliniklerinde bu kadar fiziksel müdahale gerekmeyebilir. Psikiyatri kliniklerinde de fiziksel müdahaleden çok ruhsal müdahaleler daha fazladır. Bu da farklı bir yorgunluk türünü beraberinde getirir.
Edindiğim tecrübeler ışığında zorluğun en önemli yordayıcılarından birisi çalıştığınız ekip arkadaşları olabilmektedir. Kimi zaman en zor nöbetleri destekleyici bir ekip ile sorunsuz geçirebilirken kimi zaman da en rahat nöbetlerinizden birisini huzursuz bir ekip ile saate ve telefona bakarak geçirebilirsiniz.
Bu konuda yaptığınız işe nasıl renk kattığınız da önemlidir. Normalde kitap okumayı seviyorsunuz diyelim. Tek başınıza kitap okumak yerine hastalarınız ile kitap okuma, resim yapma gibi müdahalelerde bulunabilirsiniz. Bu da işin zorluğunu, fırsata çevirme açısından iyi bir örnek olabilir. Tabii unutmadan; amacımız hastalar ile kafede oyun oynamak değil. Yaptığımız girişimler hastaya iyi gelmeli. Hiç konuşmayan ya da bağ kurmayan bir hasta ile ilişki kurmak için oyun da oynayabilirsiniz ama amacınızı bilmelisiniz.
2.2. Ebelik gibi lisans alanlarından mezun olup, psikiyatri hemşiresi olabilir miyim?
Hayır. Şu ana kadar böyle bir şey hiç duymadım, olmasını da istemem. Psikiyatri hemşireliği, hemşireliğin bir uzmanlık alanıdır ve bu alana başvuru alırken “Hemşirelik lisans mezunu olmak” durumunu şart koşar. Dolayısıyla yalnızca hemşirelik lisans seviyesine sahip bireyler, psikiyatri hemşireliği yüksek lisans programlarına başvurabilir.
2.3. Psikiyatri hemşireliğinde kendisini geliştirmek isteyen öğrenciler ne yapabilir?
Bu sorular benim de vaktiyle sorduğum soruların başında geliyordu. Bu konuda biraz da olsun kendimi şanslı hissediyorum, bu soruyu kendime sorduktan sonra yaptıklarım bana güç, bilgi ve özgüven verdi. Bu nedenle kendi yaptıklarımı anlatmam ve onlara ek aklıma gelenleri paylaşmam en doğrusu olacaktır diye düşünüyorum.
Ben işe psikiyatri hemşireliği literatürünü kronolojik olarak doğru öğrenebilmek için “Psikiyatri Hemşireliği Dergisi”ni birinci cilt, birinci sayısından itibaren okumaya başladım. Okudukça alana dair farkındalığım arttı ve alandaki bilimle ilgilenen pek çok insan ile isim olarak tanıştım. Hatta yüz yüze tanıştığım bazı insanlar, önceden makalelerini okuduğum kişiler oluyordu. Sohbet sırasında “Sizin makalenizi okumuştum” deyip, eleştirilerimi yöneltebiliyordum.
Mesela Marmara Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Doç. Dr. Semra Karaca’nın görme engelliler ile yaptığı bir grup çalışma süreci vardı. Araştırmayı çok beğenmiştim. Semra Karaca ile bir masada otururken rastgele kimliğini öğrenmiş, “Aa, ben sizin makalenizi okumuş ve çok beğenmiştim. Tanışmak istiyordum” demiştim. Aklıma direkt bu örnek geldi.
Psikiyatri hemşireliği ve hatta ruh sağlığı alanı ile alakalı ilginizi çeken ya da çekmeyen pek çok sempozyum, kongre ve konferans gibi etkinliklere katılabilirsiniz. Sempozyum ve kongrelerin esas amacı bilgiden çok, sizin ile aynı alanda çalışan insanlar ile bağlantı kurmaktır. Bunun ile beraber pek çok konuşmacının deneyimlerinden de faydalanabilirsiniz. Ben bu tür etkinliklere çok gidiyordum, ismini gördüğüm pek çok kişiyi sahnede izleme ve hatta varsa sorumu sorma şansına erişmiştim. İlginizi çekmeyen konusunda da şunu söylemek isterim. Bazen düşündüğümüz ya da tahmin ettiğimiz konular tam tersi çıkabiliyor. Mesela ben zihinsel engelli çocuklar konusunda çok ilgilenmiyordum, ta ki gidip onlarla bir çalışma yapana kadar. Bu yüzden neyi gerçekten sevip sevmediğiniz konusunda karar vermek için iyi bir deneyim olabilir.
Ruh sağlığı ile alakalı dizi, film izleyin ve kitap okuyun. Ruh sağlığını anlamlandırma konusunda duyularınızı, düşüncelerinizi ve duygularınızı harekete geçirecek ortak noktalar ve bilgiler sunabilir. Bazıları sizin için zihin açıcı olabilirken, alandan birisi ile konuşurken ortak noktaları yakalamak, dizi/film üzerine sohbet edip, yorumlayabilmek için de kaynak olabilecektir. Hem akademik hem de roman gibi kitaplar, iyi bir ruh sağlığı farkındalığı yaratabilir. İyi dizi, film ve kitaplar sizin için çok öğretici olabilir.
Ruh sağlığı ile alakalı çeşitli derneklere ziyaret edebilir ve üye olabilirsiniz. Ruh sağlığına yalnızca çalışan bakış açısından bakmak yerine çeşitli hasta dernekleri ile de temasa geçebilirsiniz. Benim gittiğim derneklerden birisi de Şizofreni Dostları Derneği’ydi. Orada pek çok tanı almış birey ve aileleri ile vakit geçirmiştim. Benim için bilgiden ziyade duygusal olarak da çok etkileyici olmuştu. Onların bizi (sağlık çalışanlarını) nasıl gördüğünü de önemser olmuştum. Ziyaretimde “Gül Hemşire vardı, bize çok eğitim verirdi” cümleleri çok kuruluyordu. Ben de “Allah Gül Hemşire’den razı olsun, mesleğimizi ne güzel temsil etmiş. Acaba şimdi hangi kliniktedir?” diye düşünüyordum. İlerleyen sohbetlerde öğrendim ki, kendisi Marmara Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Doç. Dr. Gül Ünsal’mış. Kendisi bu arada çok güzel şarkı söyler ve eğlenceli bir insandır.
Ruh sağlığı ile alakalı çalışmaları okumak kadar bu çalışmaları planlayan ve yapan kişi olmak da önemli. Sizin gibi eğitime açık, çabalayan öğrenci arkadaşlarınız ya da bir danışmanınız varsa onlar ile beraber akademik çalışmalar yapabilir, kendinizi ruh sağlığı alanında akademik olarak da yetiştirebilirsiniz.
Bizim de içinde bulunduğumuz Hipokampus Akademi gibi ruh sağlığı ile alakalı bilimsel topluluklara üye olabilir, çalışmalara katılabilir, sorumluluk alabilir hem kendinize hem de başkalarına iyi gelebilirsiniz. Öğrenci Hemşireler Derneği, Türk Hemşireler Derneği Öğrenci Komisyonu ve Psikiyatri Hemşireleri Derneği Öğrenci Topluluğu gibi çeşitli derneklerin içlerinde görev alabilir, kendinize bir nevi kulüp kurabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder